“Ortadoğu, Tel Aviv’den Değil, Mazlumların İradesiyle Şekillenmelidir”

Tokgöz, açıklamasında Saadet Partisi'nin dış politika yaklaşımını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Genel Başkanımız Sayın Mahmut Arıkan’ın da ifade ettiği gibi; bugün Ortadoğu, dışarıdan masa başında yeniden şekillendirilmek isteniyor. Washington’dan dizayn edilen, Tel Aviv’den yönetilmek istenen bu yeni yapı; bölgenin ruhunu, tarihini, sosyolojisini ve insanlarını yok saymaktadır. Abraham İttifakı adı altında, işgalci İsrail’e bölgesel meşruiyet kazandırma çabası asla kabul edilemez.”
Tokgöz, “İsrail ile normalleşmek, Filistin davasını tasfiye etmek anlamına gelir. Bu ittifak, Kudüs’ün, Gazze’nin ve tüm mazlum coğrafyaların üzerine kurulmak istenen bir tahakküm projesidir” değerlendirmesinde bulundu.

“Toplumsal Yaralarla Yüzleşmeden, Ortak Bir Gelecek Kurulamaz”

2 Temmuz Sivas Madımak Katliamı'nın yıldönümüne de değinen Tokgöz, yaşanan tüm acıların ortak bir hafıza ve samimi bir yüzleşme ile aşılabileceğini belirtti:
“Bugün yalnızca Sivas’ta değil, Dersim’den Maraş’a, Çorum’dan Roboski’ye kadar nice acılarımızın yıl dönümleri takvimlere kazınmış durumda. Bu acıların her biri milletimizin ortak hüznüdür. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, seküler-mütedeyyin tüm vatandaşlarımızın birbirine el uzatması, hakikatin karşısında eğilmesi ve helalleşmeye hazır olması gerekmektedir. Ancak o zaman güçlü bir gelecek inşa edebiliriz.”

“Yangınların Arkasında İhmal, Vurdumduymazlık ve Rant Planları Var”
İzmir ve çevresinde yaşanan orman yangınlarına da dikkat çeken Tokgöz, yaşanan felaketlerin arkasında kurumsal yetersizlik ve ihmallerin bulunduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
“Her yıl yaşanan yangınlara karşı neden hâlâ yeterli uçak, koordinasyon, eğitim ve tedbir yok? Neden her felaket sonrası aynı açıklamalar yapılıyor? Bu soruların yanıtı net verilmeden, yaşanan yıkımın önüne geçilemez. Yangın sonrası arazilerin ranta açılmasına yönelik her türlü girişim ise açıkça bir ihanettir. Yanan her bir karış toprağın tekrar yeşil kalması için anayasal güvence talep ediyoruz.”

“Kamu İşçisini Yok Saymak, Alın Terine Haksızlıktır”

Açıklamasının sonunda asgari ücret, emekli maaşı ve kamu çalışanlarının haklarına da değinen Tokgöz, iktidarın ekonomik politikalarını eleştirdi:
“Bugün her şeye zam yapılırken, ücretli çalışanlara zam yapılmaması vicdanları yaralamaktadır. Özellikle kamu işçileri, yangında, madenlerde, karayollarında alın teri dökerken, hükümetin sessiz kalması kabul edilemez. Saadet Partisi olarak işçimizin, memurumuzun, emeklimizin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.”