“SÜKUNET ÇAĞRISI DEĞERLİDİR ANCAK GÜVENİ PEKİŞTİREN ADIMLARLA DESTEKLENMELİDİR”

Artar, siyasi uzlaşıya yönelik çağrıların toplum nezdinde ancak somut karşılıklar bulması durumunda anlamlı olacağını belirterek şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın sükunet çağrısı önemli bir başlangıç olabilir. Fakat bu çağrının karşılık bulabilmesi için öncelikle iktidarın uygulamalarıyla topluma güven vermesi gerekir. Sözler ile eylemler arasında çelişki olduğu sürece kamuoyunda ciddi bir inandırıcılık sorunu yaşanacaktır.”

“BÜYÜK HEDEFLER KÜÇÜK HESAPLARLA GERÇEKLEŞMEZ”

Gelecek Partisi Manisa İl Başkanı, Türkiye’nin çözüm süreçlerine yönelik geçmişte yaşadığı kırılmalardan ders çıkarılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Siyasi tarihimizde samimiyetle başlatılıp günübirlik çıkar hesaplarına kurban edilen girişimlerin topluma nasıl zarar verdiğini hep birlikte yaşadık. Bugün yeniden benzer bir sürece girilecekse, bu süreç tüm kesimleri kapsamalı ve güven verici şekilde yönetilmelidir. Büyük hedefler küçük hesaplarla gerçekleşmez.”

“SİYASETTE İTİBAR İÇİN TUTARLILIK ŞARTTIR”

Artar, siyasetin güven ve tutarlılık üzerine inşa edilmesi gerektiğini belirterek etik dışı girişimlerin toplumsal güveni aşındırdığına dikkat çekti:
“Bir yandan uzlaşı çağrısı yapılırken diğer yandan milletvekili transferleri gibi siyasi etikle bağdaşmayan yöntemlerin tercih edilmesi, sürecin meşruiyetini zedeler. Bu durum, kamuoyunda samimiyet sorgulamalarına neden olur. Siyaset kurumunun itibarı ancak tutarlı davranışlarla korunabilir.”

“ULUSA SESLENİŞ VE YOL HARİTASI ŞARTTIR”

Açıklamasında sürecin şeffaf şekilde yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Artar, şu öneriyi dile getirdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın tüm siyasi partileri kapsayan açık ve net bir ulusa sesleniş konuşması yapması ve kamuoyundaki kaygıları giderecek bir yol haritası sunması gerekmektedir. Aksi takdirde güven ortamının oluşması ve süreçlerin ilerlemesi mümkün olmayacaktır. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, açık, ilkeli ve kapsayıcı bir siyasal anlayıştır.”