Ortadoğu’daki askeri gerilimlerin artık sınır ötesi bir güvenlik sorunu haline geldiğini ifade eden Güler, Türkiye’nin bu denklemde edilgen değil, belirleyici bir konumda olması gerektiğini belirtti:
“İran’a yönelik hava saldırıları, Gazze’de süren kuşatma ve diğer çatışmalar; yalnızca bölgesel meseleler değildir. Asıl hedef, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gücünü kırmak, ülkemizi içe kapalı ve müdahaleye açık bir pozisyona itmek. Bu bağlamda, Malatya’daki radar üssü ve İncirlik’teki askeri yapı gibi unsurların varlığı, Türkiye'nin değil, emperyal çıkarların hizmetindedir. Bu yapılar acilen gözden geçirilmeli, milli egemenliğe zarar veren tüm mekanizmalar sonlandırılmalıdır.”

“Ekonomik Kriz, Dışa Bağımlılığın ve İsrafın Sonucudur”

Faruk Güler, Türkiye’nin mevcut ekonomik modelinin sürdürülemez olduğunu belirterek, yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve işsizliğin doğrudan yapısal sorunlardan kaynaklandığını söyledi:
“Vatandaşlarımız her geçen gün daha derin bir yoksullukla karşı karşıya kalıyor. 80 bin lirayı aşan yoksulluk sınırına karşılık, milyonlarca emekli ve çalışan, bu rakamın çok altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Gençler iş bulamıyor, çiftçi toprağını ekemiyor, esnaf kepenk kapatıyor. Mevcut sistem artık toplumsal huzuru ve ekonomik sürdürülebilirliği tehdit eder noktaya gelmiştir.”

“Yeniden Refah, Ahlaklı Ekonomi ve Milli Kalkınmanın Adresidir”

Yeniden Refah Partisi’nin hem ekonomik hem de dış politika alanlarında gerçekçi ve milli bir alternatif sunduğunu vurgulayan Güler, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bizim mücadelemiz, sadece iktidar değişimi için değil, zihniyet değişimi içindir. Ahlaklı ekonomi modelimizle, üretim temelli kalkınma programımızla, D-60 vizyonumuzla Türkiye’nin sorunlarına çözüm sunuyoruz. Türkiye’nin yeniden güçlü, adaletli ve itibarlı bir devlet olması için Yeniden Refah Partisi kadroları göreve hazırdır. Milletimizin desteğiyle bu hedefe mutlaka ulaşacağız.”