“Halkın Yüreğinden Geçmeyen Hiçbir Süreç Kalıcı Olamaz”

Altun açıklamasında, Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir terörle mücadele adı altında büyük bedeller ödediğini hatırlattı.
“Bu ülkenin her bölgesinde aynı acılar yaşandı. Evlatlarımızı toprağa verdik, ocaklar söndü. Artık milletimiz yeni bir başlangıç istiyor. Ancak bu başlangıç, sadece şekilsel değil; ilkesel, samimi ve hesap verebilir bir temele oturmalıdır” dedi.

“Barış Süreci, Dış Güçlerin Gölgesinde Değil, Halkın Gözünün Önünde Olmalıdır”

Sürece dair en büyük tehlikenin dış müdahaleler olduğunu vurgulayan Altun, “ABD ve İsrail gibi ülkelerin Ortadoğu’da neyi temsil ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu ülkelerin güvenlik stratejileri hiçbir zaman halkların huzurunu değil, kendi çıkarlarını öncelemiştir. Terörsüz bir Türkiye hedefleniyorsa; bu, halkın kendi evlatlarıyla, kendi değerleriyle gerçekleştirilmelidir. Yabancı direktiflerle yürüyen bir süreç, barış değil yeni hesaplaşmalar doğurur” ifadelerini kullandı.

“Sadece DEM Parti ile Değil, Tüm Toplumla Konuşun”

Altun, siyasi iradeye çağrıda bulunarak sürecin yalnızca belirli aktörlerle değil, bütün toplumsal kesimlerle birlikte yürütülmesi gerektiğini belirtti:
“Bu mesele, yalnızca belli çevrelerin değil; tüm Türkiye’nin meselesidir. O nedenle çözüm de sadece DEM Parti ile masaya oturularak değil, toplumun tüm renkleriyle istişare edilerek sağlanabilir. Herkesin konuşabildiği, katkı sunabildiği bir zemin oluşturulmalıdır.”

“Montajla Kurulan Siyasi Üstünlük, Vicdanla Dağıtılmalı”

Açıklamasının sonunda siyasal ahlaka da dikkat çeken Altun, “Bugün tebrik telefonları alınıyor, kutlamalar yapılıyor. Ancak aynı siyasetçiler, kısa bir süre önce montaj videolarla halkı yanıltmış, bazı çevreleri itibarsızlaştırmıştır. Eğer gerçek bir birlik isteniyorsa, önce bu milletle helalleşilmeli; özür ve yüzleşme geciktirilmemelidir” dedi.