“ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞIYLA 17 BİN DOLAR İDDİASI YANYANA DURMAZ”

Çetinkaya, Türkiye’nin gelir dağılımının vahim bir eşitsizlik yarattığını vurguladı:
“22 bin liralık asgari ücretin, 16.881 TL taban emekli maaşının olduğu ülkede kişi başı gelir 17 bin dolar olamaz. Bu mümkün değil. Bu rakamlar vatandaşın cebine değil, sadece siyasi vitrine yarıyor.”

“VERGİ REFORMU DİYE SUNULAN PAKET REFORM DEĞİL—YENİ YÜK PAKETİDİR”

Çetinkaya, gündemdeki yeni vergi düzenlemelerinin “reform” adı altında topluma sunulmasını da sert bir dille eleştirdi:
“Bu vergi paketi reform falan değil. Reform; vergide adalet, gelir dağılımında denge, yoksullukla mücadele ve yolsuzluğu önleme demektir. Bugün tartışılan paket ise bunların hiçbiri değil. Tam tersine, vatandaşın sırtına binen yükü artıran yeni bir vergi dalgasıdır.”

“1950’DEN BERİ AYNI MANTIĞIN ARDINDA KOŞUYORUZ: ‘DEVLET BEN ALAYIM, BEN YAPAYIM’”

Vergi yasalarının tarihsel olarak yanlış bir zihniyete dayandığını belirten Çetinkaya, şöyle konuştu:
“Türkiye’de vergi sistemi ‘devlet baba mantığı’ üzerine kurulu: Devlet alır, devlet yapar… Oysa modern vergi sistemi böyle işlemez. Az kazanandan az, çok kazanandan çok almak gibi sloganlar ortaya yazılır ama dünyada böyle bir sistem yok.”

“DOĞRU OLAN TEK ŞEY VAR: KİM NE KADAR KAZANIYORSA ONA GÖRE VERGİ ÖDEMELİ”

Çetinkaya, gerçek vergi adaletinin ancak gelir esaslı bir modelle sağlanabileceğini vurguladı:
“Dünyada uygulanan sistem nettir: Gelirine göre vergi ödersin. Ne eksik, ne fazla. Türkiye’nin ihtiyacı sloganlar değil; adil ve tarafsız çalışan, yoksulluğu artırmayan bir vergi düzenidir.”

“VERGİ YASASI ADALETİ SAĞLAMAZSA EKONOMİ DE AYAKTA DURAMAZ”

Çetinkaya, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Vergi adaleti sağlanmadıkça ekonomi toparlanmaz. Yük hep alt gelir gruplarına bindikçe geniş kitleler daha da yoksullaşır. Bu paket, reform değil; krizi derinleştiren bir araçtır.”