Ortadoğu’da yaşanan son gelişmelerin tesadüfi olmadığını vurgulayan Arslanboğa, özellikle İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını ve Gazze’de süregelen katliamları bölgesel istikrarı tehdit eden derin bir planın parçası olarak nitelendirdi:
“Bugün Gazze’de uygulanan vahşet sadece bir insanlık trajedisi değil, aynı zamanda bir stratejik gözdağıdır. Bu saldırıların yarın Türkiye’yi hedef almayacağının garantisi yoktur. O nedenle İsrail’e karşı sadece söylem üretmek değil, fiili ve kararlı yaptırımlar uygulamak zorundayız. Ticari ilişkiler gözden geçirilmeli, İsrail’e sevkiyat yapan limanlar kapatılmalı, Kürecik ve İncirlik gibi üsler milli güvenlik ekseninde yeniden değerlendirilmelidir.”

“Dış Politikadaki Çifte Standartlar İçeride Ekonomik Felakete Zemin Hazırlıyor”
Cafer Arslanboğa, iktidarın dış politikadaki tutarsızlıklarının içerideki ekonomik krizin büyümesinde de etkili olduğunu belirtti. Türkiye’de artan enflasyon, işsizlik ve yoksulluğun, stratejik vizyon eksikliğinin doğrudan sonucu olduğunu ifade etti:
“Bugün 80 bin TL’yi aşan yoksulluk sınırının yarısına dahi ulaşamayan milyonlarca vatandaşımız, markette ürün sepetini dolduramamakta, faturalarını ödeyememekte, çocuklarının eğitim masrafını karşılayamamaktadır. Memur maaşları kısa sürede erimiş, emekliler geçinemez hâle gelmiştir. Çiftçi borç içinde, sanayici maliyet yükü altında ezilmektedir.”

“Çözüm, Millî Görüş’ün Ahlak Temelli Kalkınma Modelidir”

Arslanboğa, açıklamasının sonunda Yeniden Refah Partisi’nin ekonomi ve dış politikada milli ve adalet temelli bir model sunduğunu belirtti. Türkiye’nin geleceğinin, güçlü bir siyasi vizyonla yeniden inşa edilebileceğine dikkat çekti:
“Yeniden Refah Partisi, sadece sorunları tespit eden değil, bu sorunlara çözüm üreten bir kadroya sahiptir. Merhum Erbakan Hocamızın işaret ettiği D-60 vizyonu, bugün yeniden hayata geçirilmelidir. Adil paylaşım, üretim odaklı kalkınma, dışa bağımlılıktan kurtulmuş bir ekonomi ve ilkeli bir dış politika anlayışıyla Türkiye yeniden ayağa kalkacaktır.”