“SİLAHLAR SADECE TOPLANMAMALI, HAFIZALARDAN DA SİLİNMELİ”

PKK’nın silah bırakma kararının fiilî boyutuna ilişkin konuşan Karakurt, silahların teslimi ve imhası konusundaki hassasiyetini şu sözlerle dile getirdi:
“Bu ülkenin askerine, polisine, siviline kurşun sıkan o silahlar sadece toplanmakla kalmamalı; bu topraklarda, bu milletin hafızasında yer bulamayacak şekilde imha edilmelidir. O cephanelikler Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarından içeri sokulmamalıdır. O silahların varlığı bile yüreğimizi kanatıyor.”

“CUMHURİYETİN SUSKUN MUHAFAZAKARLARI TARİH ÖNÜNDE VEBAL ALTINDADIR”

CHP başta olmak üzere Meclis’teki tüm partilerin süreç karşısında sessiz kaldığını ifade eden Karakurt, “Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi dahil hiçbir parti, bu tarihi süreçte cumhuriyetin kazanımlarını açıkça savunmuyor. Devletin bekası söz konusuyken sessizlik değil, açık tavır gerekir. Barış elbette hepimizin arzusu, ama bu barış geçmişin üzerine perde çekerek değil; o geçmişe sadakat göstererek sağlanır” dedi.

“TÜRKİYE, BİR GÜNLÜK RAHATLIK UĞRUNA TARİHİNİ FEDA EDEMEZ”

Karakurt, pişmanlıkların ve geri dönüşlerin kıymetli olduğunu, ancak sadece bugünü düşünerek verilen kararların geleceğe zarar vereceğini vurguladı:
“Eğer sadece ‘artık gözyaşı dursun’ diyerek geçmişin bedelini yok sayarsak, bu millete ve tarihine ihanet etmiş oluruz. Çanakkale’de, Milli Mücadele’de yanan yürekleri, verilen canları yok sayarak atılacak her adım, barış değil, kırılma olur.”

“CUMHURİYETİ KORUMAK BİR SİYASİ GÖREV DEĞİL, VATANDAŞLIK VAZİFESİDİR”

Ana Yol Partisi Genel Başkanı Ali Karakurt, konuşmasını şu güçlü sözlerle sonlandırdı:
“Bu ülkede yaşayan her vatandaşın, Türkiye Cumhuriyeti’ne bir namus borcu vardır. Bu borç, sessizlikle değil; kararlı ve ilkeli duruşla ödenir. Süreci dikkatle izliyoruz. Kimse bu milleti uyutmasın. Haklı tepkilerimizi, doğru zamanda, doğru zeminde, açık yüreklilikle ortaya koyacağız.”